
2015 yazına sonunda geldiğimize üzüleceğimi düşünmezdim. Yazı çok sevsem bile izleyecek bir şey bulamayacak olmam canımı sıkıyor işte. Bu yıl deli gibi hiçbir diziyi takip etmedim ("Friends" dışında) ama sonuçta tabi ki oturup da siyah televizyon ekranına bakmadık hiçbirimiz. Şeref Meselesi hakkında bir yazı yazmayı çok istiyorum ama bunun için azıcık daha kafamı toplamalıyım malum Bürsin'in Amerika'ya döneceği haberleri hatta röportajları bile bulunmakta. Döndü mü bu arada? Ne zaman döneceğini bilmiyorum ama eminim haberini alırız, o gittikten sonra. Hiç gitmesin isterdim ama daha da iyi dönecekse neden gitmesin ki? Şeref Meselesi güzel bir başlangıçla gitmiş, bir iki bölümde uzadı ya dememize kalmadan olayları hızlandırıp bizi şok etmiş, -(Spoiler!!!) bir de dizinin güzeller güzeli Sibel'ini öldürerek hatta bununla da yetinmeyip finalde Yiğit Kılıç'ı onun yanına göndererek- beni hönküre hönküre ağlatmış yegane bir dizidir. Ah canım Şeref Meselesi. Dizi tarihinin en güzel dizilerinden biri olarak aklımda kesinlikle kalacaksın.


Didem (Yağmur Tanrısevsin) zaten Güneşi Beklerken'den beri sevdiğim, güzeller güzeli bir genç bayan tarafından oynanmakta ve Yağmur bu rolü gerçekten bence oynayabilecek yegane kişi olmuş. Dizinin başrol karakteri Kaan (Oğuzhan Koç) ise zaten benim için hakkında yorum yapamayacağım kadar önemli. 8 yıl olmuş dile kolay ben onu televizyonda göreli. Oğuzhan Koç her zaman benim için ÇGHB'nin en sevdiğim oyuncusu oldu çünkü. Yağmur'la çok yakışmışlar, bu çift olmuş dedim. Güzel bir ikili oldular, hem kamera önü hem kamera arkasında -Periscope'ta gördüğüm kadarıyla- çok iyiler. Oğuzhan hala Zeynep'le (Koçak) birlikte mi bilmiyorum ama bir dizi çiftini sevdirmek istiyorsanız aralarındaki uyum en üst düzeyde olmalı bence, ki Yağmur ve Oğuzhan'da da böyle olmuş. Oyunculuk işlerini pek bilemem tabi ki ama kimya denen şey sadece dizi partnerlerinde olmuyor, gerçek hayatta da var olan bir şey bu. Kimyaları tutmuş, çok sevdim.

Mutlu Ol Yeter'i sevdim izledim biraz. Gerçi o da tutmadı kaldırdılar sanırım. Ali Atay ve Aslı Enver arasında bir uyum hissettim ama. Aslı Enver bu tarz bir rolde oynamış mıydı daha önce hatırlamıyorum ama Suskunlar'da tipik bir mahalle kızıydı, sessiz sakin. Burada ise "abi" diye konuşan hem sevimli hem delikanlı bir kız olmuştu. Çok mu çok tatlı. Can ve Zeynep'in aşkını izlemek güzel olurdu aslında, harcadılar diziyi reyting diye. Babür karakteri en çok kime yakışır diye sorsalardı da Ertan Saban aklıma gelmezdi belki ilk seferde, yine de seçeneklerde olsa onu seçerdim tereddütsüz. Sevdiğim bir oyunculuğu var adamın. Ali Atay'ı da özlemişim ekranlarda görmeyi diziyi izlediğimde fark ettim, o mavi gözlerini özlemişim adamın.
![]() |
Çilek Kokusu |
![]() |
Adı Mutluluk |
Başka da izlediğim dizi yok sanırım. Yazın gelecek dizileri bekliyorum sadece. Tam ısınabildiğim bir dizi yok henüz. Yine de Yusuf Çim -yani Tubutubu'nun T hikayesi sayesinde tanıdığım ve ilk zamanlar hep yabancı sandığım adam- Demet Özdemir'le birlikte oynadığı Çilek Kokusu dizisiyle geliyor. Kiraz Mevsimi'ni severim sanıp nefret ettim, umarım bunda da olmaz öyle. Adı Mutluluk'u merak ediyorum, Kaan Yıldırım ve sevgilisi Ezgi Eyüboğlu'nun yine iki sevgiliyi canlandırdıkları bir yaz dizisi. Oyuncular arasında Vine fenomeni Aslı Bekiroğlu da var. Onun dışında şu an tam bilemiyorum ne geldiğini ve dizi dünyasından neler bekleyebileceğimi. Beş Kardeş de geri dönüyor bu ay, sevenlerine duyurulur. Gerçi ben de seviyorum o kafayı. Kardeş Payı'nı bitirdikleri bir sezonu geride bırakmışken o kafanın hala ekranlarda olması mutlu eder bizleri.

Dizi izlemeye diğer güzel aktivitelerden ve bol eğlenceden vakit bulamayacağınız (umarım bende böyle olur), güzel mi güzel bir yaz dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder